|
||
Çağdaş Üniversite: Bizde
ve diğer bazı ülkelerde üniversiteler durmadan zarar eden KİT’ler
gibi işle- mekte iken; çağdaş üniversiteler verimliliği ön planda
tutan ve sürekli olarak büyümeye çalışan sağlam özel şirketler
gibi çalışmaktadır. Bilim,
teknoloji ve yükseköğretimde okullaşma konusundaki sıkıntıların önemli
bir sebebi de Türkiye’de özel-vakıf üniversitelerinin kurulmasında
oldukça geç kalınmış ve bu konudaki olumlu girişimlerin engellenmiş
olmasıdır. Güney
Kore’de 1965’den sonra kurulanlarla birlikte üniversite sayısı
250’yi geç- miştir. Bunların 216’sı özel şirketlere aittir.İşte
bu üniversiteler sayesinde Güney Kore telekomünikasyon ve optik gibi
konularda baş döndürücü bir hızla ilerlemektedir. Bu ülke 1987’de
17.4 milyon dolar tutarında elektronik parçacık üretmiştir (3). Sosyo-ekonomik
bakımdan Türkiye ile benzer yönleri olan Brezilya’da ilk özel üniversite
1941 yılında kurulmuştur. Katolik üniversitesi adıyla Rio de
Janeiro’da kurulan bu üniversite 1959 yılında Brezilya’nın ilk
bilgisayarını satın aldı.1989’da üniversitenin 8000 lisans, 1000
tane de lisans üstü öğrencisi vardı (8). Türkiye’de
özel üniversite sayısının artırılması, hem milletlerarası bilim-eğitim
yarışını sürdürmenin hem de bürokrasi çarkına sıkışıp kalan,
hiyerarşik bir yönetim biçimini benimseyen, bir çok bakımdan sürekli
zarar eden ve elden çıkarılması düşünülen KİT’leri andıran ve
devrini çoktan tamamlamış olan mevcut üniversite anlayış ve
uygulamasından kurtulmanın tek yoludur. Bu maksatla Anayasa ve diğer
yasalarda gerekli değişiklikler en kısa zamanda yapılmalıdır. Ayrıca,
kurulacak özel üniversiteler yüksek öğretimdeki çok düşük okullaşma
oranını da yükseltecek ve daha çok gencimize yüksek öğretim kapılarını
açacaktır. b.
Programların ve programları uygulama şeklinin modernize edilmesi, c.
Mevcut insan gücünün modernize edilmesi, d.
Bütçe ve bütçe kullanımının modernize edilmesi, e.
Fiziki imkanların modernize edilmesi, f.
Moral imkanların modernize edilmesi gerekir.
|