Mevcut insan gücünün modernize edilmesi

 

 

 

           Mevcut insan gücünün modernize edilmesi :

           Gerek eğitim-öğretim, gerekse bilim üretme ve bilim adamı yetiştirme, ayrıca üretilenleri uygulamaya aktarma bakımından kalite ve verim sayıdan daha önemlidir. İyi yetişmemiş, verimsiz binlerce başın, çok iyi yetişmiş ve lokomotif görevi yapabilecek bir tek başın yerini tutamayacağı bilinmektedir.

            Mezuniyet sonrası enstitülerinin, “fakülte” şeklinde organize edilmesinin ve “Mezuniyet Sonrası Eğitim Fakültesi” veya benzer bir adla adlandırılmalarının daha uygun ve daha çağdaş olacağı kanaatindeyiz. Hatta büyük merkezlerde veya bu merkezlerin yakın çevresinde, görevleri sadece mezuniyet sonrası eğitim ve ileri araştırma-geliştirme olan yeni üniversiteler kurulmalıdır.

            Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda, iyi yetişmiş, nitelikli lokomotif görevi yüklenecek çok sayıda bilim adamına ve öğretim üyesine ihtiyacı vardır. Yurt dışı lisans üstü eğitimi organize eden mevcut sistem, hantal, verimsiz, masraflı ve yetersizdir. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz :

            a)  Türkiye’deki bir hayvan veya bitki grubunun sistematik yönden belirlenmesi veya Türk halk edebiyatı, Türk sosyal hayatı, İstanbul’da çevre kirlenmesi ya da tefsir - hadis gibi konularda 4-5 yıl süreyle doktora için Amerika ve Avrupa’ya devlet parasıyla öğrenci gönderildiği bilinmektedir. Yurt içinde yapılabilecek bir çalışma için birilerini  4-5 yıl süreyle yurt dışına göndermek ve devlet bütçesinden bunlara döviz akıtmak, en azından o kişilere imtiyaz tanımaktır.

            b) Mevcut uygulamada hangi alanlarda yurt dışında doktora yaptırılması gerektiği- nin titizlikle tespit edildiğini söylemek zordur.

            c) Yurt dışı doktoraların en iyi üniversitelerin en iyi birimlerinde yapılması gerektiği şeklinde bir bağlayıcı hüküm bulunmamaktadır.

            d) Doktora veya doktora sonrası çalışma dönüşü genç bilim adamlarının sahipsiz, desteksiz ve verimsiz kalmalarını önleyecek bir sistem mevcut değildir. Onun için yurt dışında verimli olan insanımız yurt içinde aynı verimli çalışmayı göstermemektedir (9-11).

            Özet olarak, üniversitelerde öğretim üyesi ve bilim adamı açığını kapatmak için, doktora yapmak üzere yurt dışına öğrenci göndermek gerekli, fakat yeterli değildir.  Yurt içinde veya yurt dışında iyi yetişmiş, yetenekli, üretici ve alanında başarılı olan bilim adam- larına üniversitelerde veya araştırma merkezlerinde ayrıcalık tanınmalı, bu gibi elemanların ihtiyaç duyduğu laboratuarlar kurulmalı, para araç-gereç temin edilmeli, bu maksatla gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Belirtilen şekilde destek verilen  bilim adamlarına lokomotif görevi yüklenmeli, onlardan ileri araştırmalar yapmaları ve yeni bilim adamları yetiştirmeleri istenmelidir.

            Unutmamak gerekir ki, bilim üretme ve yeni elemanlar yetiştirme bakımından, birinci sınıf bir bilim adamı orta sınıftan yüzlerce bilim adamından daha başarılı ve daha verimli olacaktır. Türk üniversitelerinde bilime hız kazandırmanın en kestirme yolu “lokomotif bilim adamı teorisine” hayat hakkı vermek ve bilim adamlarını yoklukta eşit kılan düzenlemelerden vaz geçmektir.

             Üniversitelerimizde araştırma yapan, orijinal yayınlar çıkaran, kitap yazan, bilim adamı yetiştiren ve lisans seviyesindeki derslerini de aksatmayan bir öğretim üyesi ile bütün bunları yapmayan bir öğretim üyesi aynı parayı alabilmektedir. Bilenle bilmeyeni, tembel ile çalışkanı, verimli ile verimsizi, başarılı ile başarısızı, araştırma laboratuarlarında sabahla- yanlar ile eğlence yerlerinde sabahlayanları birbirinden ayırmayan, onlara aynı maddi ve manevi değerleri veren bir sistem çağdaş ve ileri olamaz. Suyu getirenler ile testiyi kıranları mutlaka birbirinden ayırmamız gerekir.  

 

                -5-