FİZYOLOJİK BİLİMLER ALANINDA YAPILAN ARAŞTIRMALARIN TÜRKİYE VE DİĞER BAZI       ÜLKELERDEKİ ON YILI

 

 

 

FİZYOLOJİK BİLİMLER ALANINDA YAPILAN ARAŞTIRMALARIN

TÜRKİYE VE DİĞER BAZI ÜLKELERDEKİ ON YILI

            İçinde yaşadığımız yüzyıl temel fen bilimlerinin damgasını taşımaktadır. Eğer ileride, insanoğlunun aya ilk ayak bastığı tarih veya yakın geçmiş ya da gelecekte bilimin zaferini gösteren diğer bir tarih yeni bir çağın başlangıcı olarak kabul edilirse şaşmayınız. Kimilerinin "uzay çağı" diyebileceği bu çağa sanırım "bilim çağı" demek daha doğru olur.

            Teknolojideki göz alıcı gelişmenin temelinde fen bilimleri bulunmaktadır. Endüstrinin doğması, büyümesi, ürün verip gelişmesi ancak ve ancak yeterli temel fen bilimleri potansiyelinin varlığına bağlıdır. Çeşitli ülkelerde yıllarca araştırma laboratuarlarında ömür tüketen büyük merak sahibi temel fencilerin elde ettikleri sonuçlar olmasaydı tatbiki bilim ve mesleklerin bugünkü ileri seviyeye yükselmeleri mümkün olmazdı.

            İsrail Bilim Bakanı Patt (1) diyor ki "Temel bilimler, temel araştırmalar olmasaydı yeni ve yeterli tatbiki araştırmalar ve orijinal ürünler olmazdı. Eğer biz endüstrimizi, başkalarından alınacak ithal araştırmaların üzerine bina edersek diğer milletlerle rekabet edemeyiz".

            Fizyolojik bilimler, temel fen bilimlerinin önemli bir parçasıdır ve bütün tatbiki hayat bilimlerinin de can damarını teşkil etmektedir. Onun içindir ki Nobel Ödülü verilen bilim dallarından birisi "Fizyoloji ve Tıp" diye adlandırılmıştır.

            Fizyolojik bilgiler, bu dalda araştırma yapan bilim adamları tarafından deney ve gözlem yoluyla üretilir. Bazen paralel seyreden binlerce araştırma ancak küçük bir problemi çözmeye yarar. Bilim alanında üretilen bilgiler uluslar arası yayın organları yoluyla bütün dünyaya duyurulur. Duyurulamayan, bir laboratuarda, bir şehirde ve hatta bir ülkede hap solup kalan araştırma sonuçları genellikle değersiz, bunları üretenler de çoğunlukla yetersiz olarak kabul edilir.

            Fizyolojik bilimlerle ilgili uluslar arası çalışmalara en geniş ölçüde yer veren ve onları bilim dünyasına duyuran yayın organlarından birisi de Biyolojik Abstraktlardır (2). Sunulan bu çalışmanın amacı Biyolojik Abstraktları kaynak alarak Türkiye ve diğer bazı ülkelerde Fizyolojik Bilimlerin 1970' den sonraki on yılını karşılaştırmalı olarak gözden geçirmek ve sonuçları tartışmaktır. 

            MATERYAL  VE  METOT

            Bu çalışmanın ana materyalini Biyolojik Abstraktlar meydana getirmektedir. Bu abstraktlara, çeşitli ülkelerde yayınlanan bilimsel dergilerde ve diğer yayın organlarında yer alan çalışmaların özetleri alınmaktadır. Her özette önce yazar veya yazarların ad ve adresleri, çalışmanın yapıldığı ülke, daha sonra çalışmanın adı ve yayınlandığı kaynak ve onu takiben de çalışmanın kısa bir özeti bulunmaktadır. Özet taraması yapılırken bir çalışmanın yapıldığı ülke esas alındı.

1971-1980 yıllarında yayınlanan 228 cilt (Farmakoloji ve doku sıvıları için 1971-1981 yıllarında yayınlanın 252 cilt) Biyolojik Abstrakt' dan tablo 1' de sıralanan ana fizyolojik konular tarandı. Bu konularda Türkiye, İtalya, Romanya, Mısır, Fransa, B. Almanya ve Çekoslovakya' dan ne kadar özetin abstraktlara girdiği tespit edildi. Farmakoloji ve doku sıvıları alanında Türkiye' den alınan özetlerin hangi dergilerden alındıkları, yazarlarının kimler olduğu ve hangi kurumda çalıştıkları da belirlendi. 

 SONUÇLAR

Şekil 1' deki histogram, araştırma konusu olan ülkelerin her birinde Biyolojik Abstraktlara geçen fizyolojik çalışmaların toplamını göstermektedir. Histograma göre on yılda (Farmakoloji ile kan ve doku sıvıları için 11 yıl) Abstraktlara İran' dan 162, Türkiye' den 288, Mısır' dan 609, Romanya' dan 1275, Çekoslovakya' dan 2989, Batı Almanya' dan 16599 çalışmanın özeti alınmıştır.  

Şekil  1. Araştırma konusu ülkelerin her birinden on yılda Biyolojik Abstraktlara geçen Fizyolojik çalışmaların toplamı.  Apsis-ülkeler, ordinat-özet sayısı.

Tablo 1' de Biyolojik Abstraktlardan taranan başlıca fizyolojik konular ile bu konuların her birinden Biyolojik Abstraktlara geçen özet sayısı görülmektedir. Abstraktlarda  "kas"  ve  "sinir sistemi"  iki ayrı ana başlık halinde iken tabloda bu iki konu birleştirilmiştir. Tablo 1' den anlaşıldığı gibi İtalya ve Batı Almanya' da farmakoloji ile kas ve sinir sistemi alanlarında çok fazla araştırma yapılmaktadır. 1981 yılının sonuçları bu konulardaki araştırmaların artarak devam edeceğini göstermektedir. Tablo 1' in anlattığı ikinci önemli bir husus, Türkiye' nin davranış biyolojisi, biyokimya, biyofizik ve enzimoloji gibi önemli bilim dallarında son derece yetersiz olduğudur. İleri ülkelerde son derece önemli araştırma konuları olarak kabul edilen ve çok sayıda araştırma yapılan embriyoloji, sitoloji ve sitokimya, genetik ve sitogenetik gibi dallarda Türkiye7 deki araştırmaların yetersiz olduğu daha önce gösterilmişti (3).

 

 

                  -1-